İş sözleşmelerinde yer alan cezai şart ile ilgili maddelerin geçerlilikleri büyük önem taşımakta ve çoğu zaman taraflar arasında uyuşmazlıkların doğmasına sebebiyet vermektedir. Taraflar arasında yazılı iş sözleşmesinin varlığına rağmen çalışma olgusunun gerçekleşmemesi ve fiilen iş ilişkisi kurulmamış olması durumunda, sözleşmede ön görülen cezai şart sözleşmeden dönme cezası olmadığı için iş sözleşmesinin kurulamaması sebebi ile işveren cezai şart talep edemeyecektir.
BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMELERİNİN FESHİNİN ENGELLENMESİNE YÖNELİK OLARAK GETİRİLMİŞ CEZAİ ŞART
Cezai şartların geçerliliği, genellikle iş sözleşmelerinin taraflarca feshinde geçerli ya da İK. Mad. 25 ve İK mad.24 ‘te düzenlenen haklı sebeplerin bulunmaması hallerinde söz konusu olabilecektir.
Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilememesi durumunda tarafların sözleşme serbestisi çerçevesinde cezai şart kararlaştırabileceğini düzenlemiş olan 6098 s.lı TBK ‘ ceza koşulu ibra’ başlıklı 420.maddesinin 1.fıkrasında iş sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan cezai şartların geçersiz olacağı hükmünü getirmiştir. Dolayısı ile işçi aleyhine konulan cezai şart, işveren aleyhine konulan bir cezai şart olmadan geçerli olmayacaktır. Bununla birlikte, her iki taraf için de getirilen cezai şartın geçerliliği, miktar ve cezai şartın muacceli yeti konularında denklik sağlanmasına bağlı olduğunun da unutulmaması gerekmektedir. İşçi ve işveren için karşılıklı olarak kararlaştırılan cezai şartın ortaya çıkmasına sebebiyet verecek durumun da birbiri ile aynı olması gerekecektir. Bu demek oluyor ki, cezai şartın ortaya çıkmasına sebebiyet verecek durumun işçi ve işveren için aynı özellikleri göstermesi gerekecektir. İşçi için farklı davranışlar yahut işveren için farklı davranışlar için öngörülmüş cezai şart olur ise, cezai şartın miktarları aynı olsa bile geçerli olmayacaktır.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMELERİNİN FESHİNİN ENGELLENMESİNE YÖNELİK OLARAK GETİRİLMİŞ CEZAİ ŞART
Belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce taraflarca bitirilmesine yönelik olarak da cezai şart kararlaştırılmasına sıkça rastlanmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde olduğu gibi belirli süreli iş sözleşmelerinde de cezai şart içeren hükümler karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerli olacaklardır. Ancak sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi durumu söz konusu olduğunda cezai şartın geçerli olabilmesi için taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 4857 Sk. Anlamında belirli yahut asgari süreli olmaları gerekecektir.
Söz konusu cezai şart miktarı belirlenirken TBK mad. 438 hükmünden de yararlanılabilecektir. Zira bu hükme göre, işçinin belirli süreli iş sözleşmesi süresinden önce feshedilir ise, kalan süreye ilişkin ücreti hesaplanarak belirlenen miktar nispetinde uygun bir tazminat belirlenebilecek olup, yine TBK kapsamında sözleşme serbestisi gereği tarafların uygun ölçüler gözeterek belirleyeceği tazminat oranı da geçerli olacaktır. Bununla birlikte Yargıtay’ın verdiği önemli bir karara ilişkin olarak da, işçinin bakiye süresine ilişkin ücretin de, ayrıca belirlenen tazminat ile birlikte ayrıca istenebileceğinin yolunu açmıştır.