KIDEM TAZMİNATI
Kıdem tazminatı, iş sözleşmesi yasada öngörülen durumlarda birisi ile sona eren ve belirli süre kıdemi bulunan işçiye veya işçinin ölümü halinde mirasçılarına işveren tarafından ödenmesi gereken, işçinin çalışma süresine ve ücretine göre belirlenen parasal haktır.
4857 sayılı kanun kapsamında kıdem tazminatı ‘işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için…’ ödenmesi gerekecektir. Dolaysı ile işçinin iş sözleşmesinin bittiği tarih itibari ile ( feshedildiği, istifa ettiği ) bir yıllık kıdeme sahip olması öngörülmüştür. Bu sürenin başlangıcı ise işçinin iş sözleşmesi olsun yahut olmasın iş yerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih itibari ile başlayacaktır. Yasanın bu hükmü karşısında iş yerinde çalışmaya başladıktan sonra bir yılı doldurmayan işçinin işyerinden çıkmak istemesi durumunda, işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacaktır.
İşçilerin kıdemleri, iş sözleşmesinin devam etmiş veya aralıklar ile yeniden yapılmış olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalışmış olduğu süreler göz önünde alınarak hesaplanır.
RAPORLU OLDUĞUM DÖNEMLER KIDEM TAZMİNATI HESABINDA DİKKATE ALINIR MI?
İşçinin iş yerinde çalıştığı sırada almış olduğu istirahat raporlarının kıdem süresi bakımından nasıl değerlendirileceği önemli bir husustur. Kanunda açıkça, hizmet akdinin devam ettiği süre içerisinde, denildiği ve bu süreçte yani işçinin raporlu olduğu dönem içerisinde de hizmet akdi devam ettiği için, tüm istirahat süresinin ve ücretsiz izin günlerinin de kıdem tazminatı hesabına dâhil edilmesi gerekecektir.
SÖZLEŞMENİN İŞVEREN TARAFINDAN FESHEDİLMESİ DURUMUNDA KIDEM TAZMİNATI
İşveren işçinin iş sözleşmesini süreli fesih yoluyla veya – işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları dışında – haklı nedenle derhal feshetmesi durumunda işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
Yasa, ahlak ve iyi niyete aykırı davrandığı için iş sözleşmesini feshedilen işçiye kıdem tazminatı ödenmesini uygun görmemiştir. Dolayısı ile iş Kanunu madde 25/f.2 dışında işveren tarafından tüm fesihlerde kıdem tazminatı hakkı doğacaktır. İşveren işçinin iş sözleşmesini bildirimli olarak ( md.17 ) feshettiğinde veya sözleşmeyi işçinin sağlık sebepleriyle ( md.25/f.1 ), zorlayıcı sebeplerle ( md.25/f.3 ), işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın madde 17de belirtilen bildirim sürelerini aşması ( md.25/f.4 ) nedenleriyle sona erdirdiğinde kıdem tazminatı ödemesi yapacaktır.
Belirli süreli iş sözleşmesi, sözleşmeden belirlenen sürenin sona ermesi ile kendiliğinden sona erdiği için işveren herhangi bir kıdem tazminatı ödemesi yapmayacaktır.
SÖZLEŞMENİN İŞÇİ TARAFINDAN FESHEDİLMESİ DURUMUNDA KIDEM TAZMİNATI
İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedene bağlı olarak feshedildiği bütün durumlarda kıdem tazminatı söz konusu olacaktır. İşçi iş ilişkisine sağlık nedenleri veya işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması ya da zorlayıcı sebepler nedeniyle son vermiş ise tazminata hak kazanacaktır.
Eğer işçi süreli yani bildirimli fesih yolu ile iş sözleşmesini sona erdirmiş ise bu sefer kıdem tazminatına hak kazanmayacaktır. Bu durumun belirli istisnaları mevcuttur.
- Mesela işçi askerlik dolayısı ile iş sözleşmesini sona erdirdiğinde kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
- Bir diğer istisna ise, işçinin yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla iş sözleşmesini bildirim sürelerine uygun feshettiği takdirde kıdem tazminatı almaya hak kazanacaktır. Tabi işçinin burada dikkate etmesi gereken husus, malullük, yaşlılık veya emekliliğe hak kazandığını gösterir belgenin işçi tarafından işverene verilmesi gerekmektedir.
- Kıdem tazminatına hak kazandıran diğer özel durum çalışırken evlenen kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde iş sözleşmesini feshettiği takdirde işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Unutulmamalıdır ki, evlenme nedeniyle işten ayrılan ve kıdem tazminatını alan kadın işçinin daha sonra tekrar başka bir işe girmesine hiçbir engel bulunmamaktadır.